Karadeniz’in gözlerden uzak kalmış hazinelerinden biri olan Kastamonu, doğal güzellikleri, tarihi yapıları ve kültürel mirasıyla Türkiye’nin en özel şehirlerinden biridir. Zengin tarihi dokusu, yemyeşil ormanları, derin vadileri, eşsiz sahil şeridi ve geleneksel mimarisiyle keşfetmeyi seven herkes için adeta bir açık hava müzesi niteliğindedir. Kastamonu, hem doğa tutkunlarını hem de tarih meraklılarını kendine hayran bırakacak pek çok destinasyona ev sahipliği yapar. Bu yazıda, Kastamonu'nun farklı bölgelerinde mutlaka görülmesi gereken yedi başlıca yeri detaylı şekilde keşfedeceğiz.
Ilgaz Dağı Milli Parkı
Kastamonu’nun en ünlü doğal alanlarından biri olan Ilgaz Dağı Milli Parkı, dört mevsim farklı güzellikler sunan nadide bir doğa harikasıdır. Özellikle kış aylarında kayak tutkunlarının uğrak noktası olan Ilgaz, yaz aylarında serin havası ve doğa yürüyüşü rotalarıyla doğaseverleri ağırlar. Milli park içerisinde kamp alanları, yürüyüş parkurları, piknik noktaları ve fotoğrafçılık için ideal manzaralar yer alır. Ayrıca bölge, zengin bitki örtüsü ve yaban hayatı çeşitliliği ile biyolojik açıdan da oldukça zengindir.
Kastamonu Kalesi
Şehir merkezinde yer alan ve Kastamonu’nun sembol yapılarından biri olan Kastamonu Kalesi, şehre hâkim bir tepede konumlanmıştır. Bizans döneminden kalma olan kale, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde de çeşitli onarımlar geçirmiştir. Kaleye çıktığınızda, tüm Kastamonu şehir merkezini kuşbakışı izleyebileceğiniz harika bir manzara sizi bekler. Tarihi atmosferi solumak ve panoramik fotoğraflar çekmek isteyenler için eşsiz bir duraktır.
Valla Kanyonu
Pınarbaşı ilçesinde yer alan Valla Kanyonu, Türkiye’nin en derin ve en etkileyici kanyonlarından biridir. Yer yer 1000 metreyi aşan derinliğiyle doğa sporları ve macera tutkunlarının gözdesi haline gelmiştir. Seyir terasından bakıldığında kanyonun derinliği karşısında hayran kalmamak mümkün değildir. Profesyonel ekipmanlarla doğa yürüyüşü veya rehber eşliğinde kanyon geçişi gibi aktiviteler yapılabilir. Kanyona en yakın konaklama ve yeme içme imkânları Pınarbaşı ilçesinde bulunmaktadır.
Horma Kanyonu ve Ahşap Yürüyüş Yolu
Yine Pınarbaşı sınırları içerisinde yer alan Horma Kanyonu, son yıllarda yapılan düzenlemeler sayesinde oldukça ilgi görmeye başlamıştır. Yaklaşık 3 kilometrelik ahşap yürüyüş yolu, ziyaretçilerin doğaya zarar vermeden kanyonu baştan sona güvenle keşfetmesini sağlar. Yol boyunca dev kayalıklar, şelaleler ve doğal havuzlar eşliğinde büyüleyici bir yolculuk yapılır. Horma Kanyonu, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için ideal bir rotadır.
Küre Dağları Milli Parkı
UNESCO tarafından biyosfer rezervi ilan edilen Küre Dağları Milli Parkı, Kastamonu ile Bartın arasında uzanır ve Türkiye’nin en bakir orman ekosistemlerinden birine sahiptir. Park içerisinde yüzlerce bitki türü, nadir hayvan popülasyonları ve zengin bir jeomorfolojik yapı bulunur. Ekoturizm faaliyetleri, kampçılık, trekking ve fotoğrafçılık için oldukça uygundur. Doğa tutkunları için benzersiz bir deneyim sunan Küre Dağları, aynı zamanda bölgedeki çevreci kalkınma projeleriyle de dikkat çeker.
Abana ve Cide Sahilleri
Kastamonu’nun Karadeniz’e açılan yüzü olan Abana ve Cide, yaz aylarında hem serin sular hem de doğayla iç içe bir tatil arayanlar için eşsiz destinasyonlardır. Abana sahili, yürüyüş yolları ve temiz deniziyle aileler için uygunken, Cide ise özellikle kumsalı, kamp alanları ve Gideros Koyu ile meşhurdur. Gideros Koyu, küçük bir doğal liman görünümündedir ve berrak suyu ile Karadeniz’in az bilinen cennet köşelerinden biridir.
Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi
Kastamonu şehir merkezinde yer alan Liva Paşa Konağı, 19. yüzyıldan kalma geleneksel bir Türk evidir. Günümüzde etnografya müzesi olarak hizmet veren bu konakta, Kastamonu’nun geleneksel yaşam tarzı, el sanatları, kıyafetleri ve ev düzenine dair pek çok detay sergilenir. Osmanlı mimarisinin güzel örneklerinden biri olan yapı, tarihi ve kültürel mirasa ilgi duyanlar için mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir.